Güncel
'HDP’nin kıblesi ile Kürtlerin kıblesi farklı'
AK Parti milletvekili ve yazar Mehmet Metiner köşesinde kaleme aldığı yazıda HDP'yi ve Selahattin Demirtaş'ın Kabe ile Taksim'i karşılaştıran sözlerini eleştirdi.
Ä°ÅŸte Mehmet Metiner'in yazısından o bölüm;
HDP EÅŸbaÅŸkanının Kabe-Taksim metaforu üzerinden ortaya koyduÄŸu anlayış, bizim kaç zamandır söylediÄŸimiz “HDP üzerinden Kürtler CHP'lileÅŸtirilmek isteniyor” iddiasının bir kanıtı.
CHP'nin “Kabe Arab'ın olsun, Çankaya bize yeter!” zihniyetinin HDP versiyonu bu: “Kabe Müslümanların olsun, Taksim bize yeter!”
Biz dedikleri “iÅŸçiler” yani...
Kabe'nin Müslümanlar için ifade ettiÄŸi kutsalın tıpkısının aynısının Taksim üzerinden iÅŸçiler için aynı anlama sahip olduÄŸunu söyleyen o eÅŸbaÅŸkanın ideolojik olarak durduÄŸu yerin cehaletle dolu olduÄŸu da ortada.
Çünkü o eÅŸbaÅŸkan Yahudiler için Kudüs'ün de kutsal olduÄŸunu söylüyor. DoÄŸrudur, Yahudiler için de Kudüs kutsaldır ama Kudüs Müslümanlar açısından daha bir kutsaldır. Çünkü Müslümanların ilk kıblesi Kudüs'tür. Kabe'yi Müslümanlara, Kudüs'ü Yahudilere tahsis eden bu anlayışın Filistin meselesine nasıl baktığı da ayan beyan ortada. GeçmiÅŸte Filistin üzerinden ahkam kesen bir hareketin bugün Ä°srailci bir anlayışa savrulması ayrıca dikkat çekicidir.
PKK ‘Ä°ÅŸçi Partisi' olursa HDP'nin de kıblesi farklı olur
PKK'nın Türkçe açılımını hatırlatmakta yarar var: “Kürdistan Ä°ÅŸçi Partisi.”
PKK “Ä°ÅŸçi Partisi” olursa HDP'nin kıblesi de Taksim olur elbet. PKK'da kaç iÅŸçi vardır bilmem, HDP'nin bünyesinde de kaç iÅŸçinin üst yönetimlerde yer aldığını da... Ama PKK/HDP'nin “iÅŸçi partisi” söyleminden koyu Marksist-sosyalist bir hareket olduÄŸunu herkes bilir...
PKK/HDP'nin “Kürt partisi” iddiası kendi ideolojik tezleriyle aykırılık oluÅŸturur.
EÄŸer siz sahiden Marksist-Sosyalist bir anlayışı esas alıyorsanız enternasyonalist olursunuz, kaba milliyetçi deÄŸil!
BaÅŸka bir deyiÅŸle, salt milliyetçiliÄŸe yaslanan bir anlayışı elinizin tersiyle itersiniz.
PKK/HDP kendi ideolojik iktidarı için “Kürtlük” iddiasına yaslanmakta hiçbir beis görmezken, “iÅŸçi partisi” iddiası üzerinden de baÅŸka hamleler geliÅŸtiriyor.
Oysa PKK/HDP ne sahiden “Kürt partisi”dir, ne de “iÅŸçi partisi”...
Sovyetlerde iktidarı iÅŸçiler adına devralan ve koyu totaliter-otoriter bir rejim kuran yoldaÅŸların ideolojisi ne ise PKK/HDP'nin de ideolojisi odur.
Stalin nasıl milyonlarca yoldaşını katletmekte bir sakınca görmemiÅŸse PKK da kendinden olmayan Kürdü imha etmekte hiçbir sakınca görmez.
HDP ise PKK'nın bu ötekileÅŸtirme ve imha politikasına alenen destek verir.
Daha dün Şırnak/Eruh'ta bir Kürt muhtarın sırf köyünde devlet yetkililerini ağırladığı için öldürülmesi tam da bu zihniyetin bir ifadesidir.
Peki siz HDP'nin öldürülen bu Kürt muhtar için hiçbir açıklama yaptığını duydunuz mu?
Roboski için edebiyat yapan HDP'nin samimiyetine inanmayınız.
EÄŸer Kürtlerin öldürülmesi bahsinde HDP sahiden duyarlı bir parti olmuÅŸ olsaydı PKK'nın Roboskilerinin de hesabını sorardı.
PKK'nın öldürdüÄŸü onca Kürdün de hesabını yüreklice sorardı.
Devlet adına birileri öldürürse Kürtçülük yapacaksınız, ama PKK tarafından öldürüldüÄŸünde bunun gerekli ve meÅŸru olduÄŸuna inanacaksınız, ne ilginç bir Kürtlük davası bu deÄŸil mi?
Henüz yorum yapılmamış.